14 Şubat 2014 Cuma

Insanlara veganım dediginizde...



Merhabalar.

Bi'tanecik ablam bu blogda benim de yazı yazmamı istemiş, istek gönderdi bugün. Hemen kabul ettim. Şimdiden özür diliyorum onun kadar kaliteli yazı yazamıyorum. Garip karmaşık cümleler görürseniz pes etmeyin, düzelir o cümleler, okumaya devam edin :)

Konuya geçeceğim ama biraz uzatabilirim hazırlıklı olun :)
Okulda arkadaşlarıma vegan olduğumu anlattığımda çeşit çeşit tepkiler aldım.

1) Ciddi misin? Saçmalama!
- "Hristiyan oldum ben." desem, "Hmm evet kişisel tercihtir hmm evet hmm.." diyeceksin değil mi, nooldu hocam?

2) Veganizm çok sağlıksız bir şey değil mi?
- Niye ki?
- Ete ihtiyacın var yani sağlığını düşün.
- Cips kola, börgırla besleniyosun bebeğim, sigara alkol hat safhada, ama bakıyım vallaha yaşıyorsun. Aaa evet yaşaman lazım börgırda et var et yiyosan ölümsüzlüğe götürür zaten seni.

3) Aslında çok mantıklı bi'şey yapıyorsun var ya. Herkes aklına koyar bi'şeyler yapmayı ama uygulayamaz. Tebrik ederim.
- Teşekkür ederim.
(Gördüğünüz üzere "Sen de yap, madem mantıklı geliyor seni pis nalet et yiyici!!1" gibi hiçbir şey demedim. Çünkü et yiyenlere karşı konuşmaya çalıştığında çoğu veganda şöyle bir durum oluşuyor)




Kabul edelim hiçbirimiz Gary Yourofsky gibi konuşmuyoruz. O yüzden onun gibi havalı havalı konuşmaya çalışırken insanları itiyoruz. Bırakın laf söyleme işini o yapsın Biliyorum hepimizin içinde fırtınalar kopuyor, o hayvanlara yapılan şeyleri düşünmekten gece uyuyamıyoruz bile, bir an önce dursun bu işkence istiyoruz. Bir gece yüz üstü yattım diye ertesi gün memintolarım delicesine acırken ineklerin çektiklerini düşünüp ağladım. Rüyamda baş aşağı sarkıtılıp boynum kesildi, gecelerce uyuyamadım. Deli gibi dua ettim Allah’ım bana güç ver sabır ver bu katliamları durdurmak için, insanlara merhamet ver olan bitenleri anlayabilmeleri için, anlayış ver dediklerimizi dinlemeleri için diye.

Şu yönden anlatayım. Eskiden savaşlara giderken insanların ne biçim bi öfke içinde olduklarını düşünün. Kafalarını kopartacaklar, bağırsaklar saçılacak oraya buraya, savaş yani. Ama kazananlar, o psikolojide bile oturup kafayı kullanıp doğru stratejiyi bulup doğru taktiği uygulayanlardır. Hunharca gidip saldıranların sanmıyorum lap diye savaşı kazandığını. Önemli olan ne psikolojide olursak olalım doğru konuşma ve davranış yöntemlerini keşfetmektir.
Biliyorum biliyorum ilk maddede dediğim gibi ne derseniz diyin size dinlememeye programlanmış tippler dolu ortalıkta. Ablamın da dediği gibi insanlar aptal, “ben” merkezli, bi dinleyim de ne diyor bu karşıdaki diye düşünmezler. Sanki biz vegan doğduk onların düşüncelerini hiç bilmiyoruz. Biz de sonradan vegan olduk. Böyle saçma sapan konuşan tiplerle karşılaşınca da… Taktik yukarıda hocam J
Şu an vegan olarak yapabileceklerim şunlar,

1)      Tv. de, gazetede, dergilerde, feysbukta, ekşisözlükte vs yazan “beslenme uzmanı”, “kalp ve dammar bilmemnleri helölösü”, “kendini çok beğenmiş tip”, “bi araştırıp etmeden sırf etrafındakiler öyle söylüyor diye öyle yapan” ünvanlı insanların “Et önemlidir, et besininizi ihmal etmeyin.” ya da “veganizm çok sağlıksızdır, bu insanlar kendilerine zarar vermekten başka bir şey yapmıyor swh swh” gibi söylemlerine canlı bir cevap vermek. Veganım spor yapıyorum ve proteinimi, kalsiyumumu vs topraktan gelen besinlerle de çok iyi alıyorum. Hiç de bir sağlık sorunum yok diye gösterebilmek.

2)      Vegan olmanın zor olmadığını göstermek. Gary’nin de dediği gibi vegan olmak çok kolay. Hiçbir şeyden vazgeçmiyorsunuz. Her şeyin vegan versiyonu var. Sadece inek ve keçi sütüne karşılık soya, badem, fıstık, pirinç ve hindistancevizi sütü. Baklagiller de et kadar protein içerir ve çok bir maliyete gerek kalmadan ve fazla işlemeden bu besinlere et dokusu, baharatlayarak da et tadı verilebilir. Dediğim gibi, hiçbir lezzetten vazgeçmiyorsunuz ve üstüne üstlük bu yedikleriniz sizin sağlığınıza da zarar vermiyor.

3)      Bi üst maddede de anlattığım gibi bu kadar teknoloji mevcutken, ayrıca s3 lerinize ve ayfonlarınıza bakın, hala et tadı için hayvan öldürmek geri kalmışlık ve gereksiz bir işkence olduğunu anlatmak. Bu işten seni 50 kere satın alacak kadar para kazanan et sanayicileri için geri kalmışlık değil tabiki de. Kimler para kazanıyor bu işten.

4)      Açıp da bi okumayanlar için maliyet hesaplaması yapıp anlatmak. Bir inek yerine veya bir tavuk yerine bu teknolojiyle bir sürü insan doyar. Ama nedense bir insan doyurulması tercih ediliyor. 

5)      Dediğim gibi kimi insanlar bunu anlamamakta ve görmemekte ısrar edecekler. Ve burda diyeceğiniz “Ben bir insanım, en az senin kadar özgürüm, bu benim kararım ve eleştirip dalga geçmek sana düşmez.”

Ablamın da bir daha dediği gibi, “İnsanlar anlamak istemezse onlara bir şey anlatamazsın, bu zamanla olacak bir şey, biz elimizden geleni yapıyoruz gerisini Allah’a bırakmak lazım.”

Toparlamam gerekirse etki tepki kanunu diye bir şeyi hatırladınız mı? Buna gore her etkiye karşıt aynı büyüklükte bir tepki vardır. İtmek değil, çekmek çözüm.

Öpücükler, saygılar sevgiler :*


2 yorum: